| Ahmet Tekin |
Yüce Cennet’te, yüksek konaklardadırlar.
|
| Ahmet Varol |
Yüksek bir cennettedirler.
|
| Ali Fikri Yavuz |
(Kıymet ve mevkii) yüksek bir cennetde...
|
| Ali Ünal |
Pek üstün ve pek muteber bir cennette.
|
| Bayraktar Bayraklı |
(8-11) O gün birtakım yüzler de şen olacaklar; çalıştığından dolayı yüksek bir cennette hoşnuttur; orada boş söz işitmeyecekler.
|
| Bekir Sadak |
Yuksek bir cennettedirler.
|
| Cemal Külünkoğlu |
(Onlar) yüksek bir cennettedirler.
|
| Diyanet İşleri (eski) |
Yüksek bir cennettedirler.
|
| Diyanet Vakfi |
(8-11) O gün bir takım yüzler de vardır ki, mutludurlar; (dünyadaki) çabalarından hoşnut olmuşlardır, yüce bir cennettedirler. Orada boş bir söz işitmezler.
|
| Erhan Aktaş |
Mükemmel bir bahçededirler.
|
| Hakkı Yılmaz |
(8-16) Kişiler de var ki, o gün nimetler içindedirler, çalışmaları için hoşnutturlar, yüksek bir cennettedirler, orada boş bir söz işitmezler. Orada akan bir kaynak vardır; orada yükseltilmiş divanlar, konulmuş kadehler, dizilmiş yastıklar, yayılmış halılar vardır.
|
| Harun Yıldırım |
Yüksek bir cennettedirler.
|
| Hasan Basri Çantay |
Yüksek bir cennetde (dir).
|
| Hayrat Neşriyat |
Yüksek bir Cennettedirler!
|
| Mehmet Ali Eroğlu |
(10-11) Ali'ül ala cennettedirler, orada hiç boş söz işitmezler.
|
| Muhammed Celal Şems |
Onlar, yüce bir Cennet’te bulunacaklar.
|
| Mustafa Çevik |
8-16 Yine o gün yaratılışlarının amacını kavrayıp da o amaca uygun yaşamak uğrunda gayret etmiş olanların ise yüzleri sevinç ve mutluluktan pırıl pırıl parlayacak, iman edip salih amel işlemenin karşılığını görüp zevkini yaşayacaklar. Cennette kendileri için hazırlanmış yüce makamlar da tahtlar üzerine kurulup tarifsiz güzellikte yiyeceklere, tertemiz testiler içinde tadına doyum olmaz içeceklere kavuşup görenlerde hayranlık uyandıran halılar üzerindeki tahtlarında, minderlerine yaslanıp birbirleriyle sohbet edecekler ve orada hiç boş laf da işitmeyecekler.
|
| Mustafa İslamoğlu |
kendini tarifsiz bir Cennet'e, yüce bir makamda bulmuştur.
|
| Ömer Nasuhi Bilmen |
(10-11) Bir yüksek cennette. Orada boş bir lâkırdı işitmezsin.
|
| Ömer Öngüt |
Onlar yüksek bir cennettedirler.
|
| Sadık Türkmen |
Yüksek bir cennetin içinde!
|
| Seyyid Kutub |
Yüksek bir bahçededirler.
|
| Suat Yıldırım |
Pek üstün ve pek muteber bir cennettedirler.
|
| Süleymaniye Vakfı |
Onlar yüksekçe bir bahçede olacak,
|