44 - Duhân suresi 24. âyet meali

وَاتْرُكْ الْبَحْرَ رَهْوًا إِنَّهُمْ جُندٌ مُّغْرَقُونَ
Vetrukil bahre rehvâ(rehven), innehum cundun mugrekûn(mugrekûne).
  
ve etruki ve bırak
el bahre deniz
rehven durgun, açık
inne-hum muhakkak ki onlar, gerçekten onlar
cundun askerler
mugrekûne boğulacak olanlar
   
Abdulbaki Gölpınarlı Deniz açılmışken öylece bırak, şüphe yok, onlar bir ordudur ki boğulacak.
Abdullah Parlıyan Denizi sen ve toplumun geçtikten sonra, açılmış durumda öylece bırak, çünkü onlar boğulacak bir ordudur.
Adem Uğur Denizi açık halde bırak. Çünkü onlar boğulacak bir ordudur.
Ahmed Hulusi "Denizi açık olduğu hâlde bırak. . . Muhakkak ki onlar boğulmuş bir ordudur. "
Ahmet Tekin 'Karşıya geçince, denizi olduğu gibi açık bırak. Onlar, denizde boğulacak askerî erkân ve ordudur.'
Ahmet Varol Denizi sakin bir halde bırak. Şüphesiz onlar boğulacak bir ordudur.'
Ali Bulaç "Denizi durgun ve açık bırak. Çünkü suda boğulacak bir ordudur."
Ali Fikri Yavuz Denizi de (karşı yakaya geçtikten sonra, sana açılan yolu da kapamayıp) açık bırak; çünkü onlar (açık görecekleri bu yola girip) bir ordu halinde boğulmuş olacaklardır.”
Ali Ünal “(Şimdi de) denizi öyle ikiye yarılmış olarak bırak. (Sizi takip edenler,) haklarında boğulma hükmü verilmiş bir topluluktur.”
Bayraktar Bayraklı “Denizi sükûnetle geç/terk et; çünkü onlar boğulacak bir ordudur.”
Bekir Sadak «enizi sakin iken geride birak, dogrusu onlar suda bogulacak bir ordudur.»
Celal Yıldırım Denizi (geçtikten sonra) sakin ve (yol verir şekilde) açık bırak. Onlar elbette boğulacak bir ordudur.
Cemal Külünkoğlu “Denizi yarıp (ashabını geçirdikten sonra) onu olduğu gibi açık bırak. Çünkü onlar boğulmayı hak etmiş bir ordudur.”
Diyanet İşleri (eski) 'Denizi sakin iken geride bırak, doğrusu onlar suda boğulacak bir ordudur.'
Diyanet Vakfi Denizi açık halde bırak. Çünkü onlar boğulacak bir ordudur.
Edip Yüksel “Denizi yarılmış olarak terket. Onlar boğulmaya mahkûm bir ordudur.”
Elmalılı Hamdi Yazır Ve denizi açık bırak, çünkü onlar ordu halinde gelip gark olunacaklar
Erhan Aktaş Denizi olduğu hal üzere bırak.1 Onlar, boğulacak olan bir ordudur.

1- Denizi geçtikten sonra, onu öylece yarılmış haliyle bırak.
Gültekin Onan "Denizi durgun ve açık bırak. Çünkü suda boğulacak bir ordudur."
Hakkı Yılmaz (23,24) –“Hadi kullarımı geceleyin yürüt. Şüphesiz siz izlenen kimselersiniz, tedbirli olun. Bol suyu/ nehiri çok hızlı bırak. Şüphesiz onlar suda boğulmuş bir ordudur.–
Harun Yıldırım “Denizi durgun ve açık bırak. Çünkü onlar suda boğulacak bir ordudur.”
Hasan Basri Çantay «Denizi (sen ve ashaabın selâmetle geçdikden sonra) durgun ve açık bırak. Çünkü onlar boğul (mıya mahkûm ol) muş bir ordudur».
Hayrat Neşriyat 'Ve (karşıya geçince asânla vurarak kapanmasını isteme,) denizi açık bırak! Çünki onlar suda boğul(malarına hükmedil)miş bir ordudur.'
İbni Kesir Denizi sakin iken geride bırak. Doğrusu onlar, suda boğulacak bir ordudur.
İskender Evrenosoğlu Ve denizi açık olarak bırak! Muhakkak ki onlar, boğulacak olan bir ordudur.
Kadri Çelik “Denizi açık bırak. Doğrusu onlar, suda boğulacak bir ordudur.”
Mehmet Ali Eroğlu "(Neticede karşıya geç) denizi açık halde bırak. Çünkü onlar suda boğulacak bir ordudur.
Mehmet Okuyan Denizi rahatça terk edip geç! Şüphesiz ki onlar boğulacak bir ordudur.”
Muhammed Celal Şems “Kum tepelerinin üzerinden yürüyerek denizi (geride) bırak. (“Deniz daha sakinken, (oradan geçerek) onu (geride) bırak.”) Onlar (ise) mutlaka boğulacak bir ordudur.”
Muhammed Esed ve denizi (seninle Firavun'un adamları arasında) öyle, olduğu gibi bırak, zaten onlar boğulmaya mahkum bir topluluktur!" dedi.
Mustafa Çevik 22-24 Firavun ve kavmi Musa’nın öğüt ve uyarılarını kabul etmeyip inatla reddetmeye devam edince, Musa da Rabbine şöyle dua etti: “Rabbim bunlar gerçeği inkâra şartlanmış bir toplum, bunlara karşı bizlere yardım et.” Rabbi de Musa’ya: “Ey Musa! Sen, seninle birlikte gelmek isteyenleri geceleyin oradan çıkar. Ama bilesiniz ki takip edileceksiniz, deniz yarılıp da siz karşıya geçtiğinizde, o yoldan arkanızdan gelip yetişmek isteyen Firavun ve ordusu suya gark olup boğulacaklar.”
Mustafa İslamoğlu Ziyanı yok, sen denizi rahat bir biçimde terk et! Onlar hakkındaki karar kesin: o ordu mutlaka boğulacak!"
Ömer Nasuhi Bilmen Ve denizi hâli üzere bırak. Çünkü onlar boğulmuşlar olan bir ordudur.
Ömer Öngüt "Denizi açık bir halde bırak, çünkü onlar boğulacak bir ordudur. "
Şaban Piriş Denizi durgun olarak terket, şüphesiz onlar, suda boğulacak bir ordudur.
Sadık Türkmen Denizi açık bırak! Çünkü onlar ordu halinde gelip boğulacaklar.
Seyyid Kutub Denizi yarıp toplumunu geçirdikten sonra olduğu gibi açık bırak. Çünkü onlar boğulacak bir ordudur.
Suat Yıldırım (23-24) Yüce Allah buyurdu: "Mümin kullarımla geceleyin çıkıp git. Muhakkak ki sizi takip edeceklerdir. Denizi yarıp maiyetini geçirdikten sonra, onu olduğu gibi açık bırak. Çünkü onlar boğulacak bir ordudur."
Süleyman Ateş "Denizi (yarıp toplumunu geçirdikten sonra olduğu gibi) açık bırak. Çünkü onlar boğulacak bir ordudur."
Süleymaniye Vakfı “Denizi de olduğu gibi bırak. Çünkü onlar, boğulacak bir ordudur.”
Tefhim-ul Kuran «Denizi durgun ve açık bırak. Çünkü onlar, suda boğulacak bir ordudur.»
Ümit Şimşek 'Denizi sakin halde bırak. Onlar boğulmaya mahkûm bir ordudur.'
Yaşar Nuri Öztürk "Denizi açık bırak, çünkü onlar, boğulmaya mahkûm edilmiş bir ordudur."

Bir sureye/ayete tıkladığınızda mealler ilk başta yazar ismine göre alfabetik olarak sıralanır. Yazar isminin solundaki kutucuğu yukarı/aşağı taşıyarak sıralamayı istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz. Tarayıcınızın çerezlerini silmediğiniz sürece tercihiniz daha sonraki ziyaretlerinizde hatırlanacaktır. Ayrıca bir yazarın ismine sağ tıklayarak bu yazarın mealinin en üstte veya en altta görünmesini de sağlayabilirsiniz.