6 - En’âm suresi 82. âyet meali

الَّذِينَ آمَنُواْ وَلَمْ يَلْبِسُواْ إِيمَانَهُم بِظُلْمٍ أُوْلَئِكَ لَهُمُ الأَمْنُ وَهُم مُّهْتَدُونَ
Ellezîne âmenû ve lem yelbisû îmanehum bi zulmin ulâike lehumul emnu ve hum muhtedûn(muhtedûne).
  
ellezîne âmenû âmenû olanlar, Allah'a ulaşmayı dileyenler, îmân edenler
ve lem yelbisû ve karıştırmazlar
îmane-hum îmânlarını
bi zulmin zulümler sebebiyle
ulâike işte onlar
lehum el emnu onlar emindirler
ve hum ve onlar
muhtedûne hidayete eren (kimse)lerdir
   
Abdulbaki Gölpınarlı İnananlar ve inançlarını haksızlıkla karıştırmayanlardır emîn olmaya hak kazananlar ve onlardır doğru yolu bulmuş olanlar.
Abdullah Parlıyan İman edip, imanlarını varlık sebebine aykırı davranarak karartmayanlar, işte onlardır, güven içinde olacak olan ve doğru yola ulaşmış olanlar.
Adem Uğur İnanıp da imanlarına herhangi bir haksızlık bulaştırmayanlar var ya, işte güven onlarındır ve onlar doğru yolu bulanlardır.
Ahmed Hulusi İman edenler ve imanlarını zulüm (gizli şirk) ile karıştırmayanlar. . . İşte güvende olma hakkı onlarındır. . . Doğru yolu bulanlar onlardır!
Ahmet Tekin İman edenler ve imanlarına şirk, baskı, zulüm, işkence, haksızlık, isyan ve inkâr bulaştırmayanlar, bunlara âlet olmayanlar, işte onlar güven içindedirler. Doğru, hak yolda, İslâm’da sebat edenlerdir.'
Ahmet Varol İman edip de imanlarına zulüm karıştırmayanlar; işte güven onlaradır ve doğru yolda olanlar da onlardır.
Ali Bulaç İman edenler ve imanlarını zulümle karıştırmayanlar, işte güvenlik onlar içindir ve onlar hidayete ermişlerdir.
Ali Fikri Yavuz İman edip de imanlarını zulüm ve şirkle bulaştırmayanlar (var ya), işte korkudan emin olmak onların hakkıdır ve hidâyete erenler de onlardır.
Ali Ünal İman edip, imanlarına en büyük zulüm olan şirki hiçbir şekliyle bulaştırmayanlar: işte onların hakkıdır emniyet ve onlardır her bakımdan hidayet üzere (doğru yolda) olanlar.
Bayraktar Bayraklı İnanıp da imanlarına herhangi bir şirki bulaştırmayanlar var ya, işte güven onlarındır ve onlar doğru yolu bulanlardır.
Bekir Sadak Iste guven; onlara, inanip haksizlik karistirmayanlaradir. Onlar dogru yoldadirlar. *
Celal Yıldırım İimân edip imânlarını hiçbir haksızlıkla karıştırmayanlar var ya, işte güven onlaradır; doğru yola erişenler de onlardır.
Cemal Külünkoğlu İman edip de imanlarını herhangi bir zulümle kirletmeyenler var ya; işte onlardır güven içinde olacak olanlar. Çünkü onlar doğru yolu bulmuşlardır.
Diyanet İşleri (eski) İşte güven; onlara, inanıp haksızlık karıştırmayanlaradır. Onlar doğru yoldadırlar.
Diyanet Vakfi İnanıp da imanlarına herhangi bir haksızlık bulaştırmayanlar var ya, işte güven onlarındır ve onlar doğru yolu bulanlardır.
Edip Yüksel Gerçeği onaylayanlar ve onaylarını bir zulümle bulaştırmayanlar güvenliği hak etmişlerdir ve onlar doğruyu bulmuşlardır.
Elmalılı Hamdi Yazır İyman edib de iymanlarını bir haksızlıkla telbis etmiyen kimseler işte korkudan emîn olmak onların hakkıdır ve hidayete erenler onlardır
Erhan Aktaş İman etmiş ve imanlarına zulmü1 bulaştırmamış olanlar var ya işte emniyet içinde olanlar da hidayete ermiş olanlar2 da onlardır.

1- Şirk. 2- Doğru yolu bulanlar.
Gültekin Onan inananlar ve inançlarını zulmle karıştırmayanlar, işte güvenlik (emnü) onlar içindir ve onlar hidayete ermişlerdir.
Hakkı Yılmaz Şu iman edenler ve imanlarına yanlış; kendi zararlarına olan iş giydirmeyenler/ ortak koşma inancı karıştırmayanlar, işte onlar, güven kendilerinin olanlardır. Kılavuzlandıkları doğru yolu bulanlar da onlardır.
Harun Yıldırım İman edenler ve imanlarına zulüm karıştırmayanlara gelince işte güven onlar içindir; hidayete erenler de onlardır.
Hasan Basri Çantay İman edenler ve imanlarını zulümle karıştırmayanlar, işte güvenlik onlar içindir ve onlar hidayete ermişlerdir.
Hayrat Neşriyat Îmân edip de îmanlarını bir zulümle (şirkle) bulaştırmayanlara gelince, işte onlar var ya, kendileri için (ebedî azab korkusundan) emîn olmak vardır ve onlar hidâyete erenlerdir.
İbni Kesir İman edenler, imanlarını zulüm ile bulaştırmayanlar, işte onlaradır emniyet. Ve işte onlar, hidayete ermiş olanlardır.
İskender Evrenosoğlu Âmenû olan kimseler ve îmânlarını zulümle karıştırmayanlar, işte onlar (korkudan) emindirler. Ve onlar hidayete erenlerdir.
Kadri Çelik İman edenler ve imanlarını zulümle karıştırmayanlar (var ya), işte güvenlik onlar içindir ve onlar hidayete erenlerdir.
Mehmet Ali Eroğlu Emin olmaya hak kazananlar, inananlar ve inançlarını karıştırmayanlardır. Nitekim güvenlik onlar içindir. Onlar doğru yola ermiş kimselerdir.
Mehmet Okuyan İman edenler ve imanlarına herhangi bir zulüm (şirk) bulaştırmayanlar var ya işte güven onlarındır ve onlar doğru yola ulaştırılmışlardır.
Muhammed Celal Şems Ancak inanıp, imanlarını zulüm ile şüpheye düşürmemiş olanlara, güvenlik (mukadderdir). Doğru yol bulmuş olanlar (da,) ancak onlardır.
Muhammed Esed "İmana ermiş olan ve zulüm işleyerek imanlarını karartmayanlar, işte onlardır güven içinde olacak olanlar, çünkü doğru yolu bulanlar onlardır!" dedi.
Mustafa Çevik 80-82 Bunun üzerine kavmi, İbrahim ile tartışmaya başladı. İbrahim de onlara şöyle dedi: “Rabbim beni yaratılışımızın sebebi olan doğru yola iletmişken, siz kalkmış benimle tartışıyorsunuz. Ben sizin Allah’tan başka ilahlık yakıştırdıklarınızdan korkmuyorum. Rabbim dilemedikçe hiç kimse bana zarar veremez, Rabbimin ilmi her şeyi kuşatmıştır. O, her şeyi görüp gözetendir.” Sizler hiçbir delile dayanmadan düzmece ilahlar edinip Allah’a ortak koşmaktan korkmazken ben neden sizin ortak koştuklarınızdan korkacak mışım? Şimdi söyleyin bakalım iki taraftan hangisi korkudan emin olmak bakımından kendisini daha güvende hissetmeli, siz mi yoksa ben mi?” Şüphesiz, Allah’a yürekten iman edip, imanlarına şirk ve küfür karıştırmayan kimseler güvende olmayı hak etmişlerdir. Çünkü bunlar doğru yolda olanlardır.
Mustafa İslamoğlu İmana ulaşan ve imanlarına zulüm bulaştırmayanlar var ya: işte onlardır güvene layık olanlar; zira onlar doğru yoldadırlar."
Ömer Nasuhi Bilmen O kimseler ki, imân etmişler ve imânlarını bir zulme bulaştırmamışlardır. İşte korkudan emin olmak onlara aittir. Ve hidâyete ermiş olanlar da onlardır.
Ömer Öngüt İman edip de imanlarına zulüm bulaştırmayanlar var ya! İşte güven onlarındır ve doğru yolda olanlar da onlardır.
Şaban Piriş İman edenler ve imanlarına zulüm karıştırmayanlar, işte emniyet onlar içindir, hidayette olanlar da onlardır.
Sadık Türkmen İman eden ve imanlarına zulüm (şirk) karıştırmayanlar var ya; işte onlar, güven onların(hakkı)dır. Doğru yolu bulanlar da onlardır.
Seyyid Kutub İman edenler ve bu imanlarına zulüm karıştırmayanlar var ya, güven işte onlar içindir, doğru yolda olanlar onlardır.
Suat Yıldırım İman edip imanlarına zulüm bulaştırmayanlar var ya, işte korkudan emin olma onların hakkıdır, doğru yolda olanlar da onlardır.
Süleyman Ateş İnananlar ve imanlarını bir haksızlıkla bulamayanlar... İşte güven onlarındır ve doğru yolu bulanlar da onlardır.
Süleymaniye Vakfı Kimler inanıp güvenir ve bu imanlarına bir yanlışı[1] karıştırmazsa, güven onların hakkıdır. Onlar doğru yoldadırlar.

[*] Zulüm Arap dilinde yanlış yapma anlamındadır. (Müfredat)  Burada imanda yapılan yanlışa dikkat çekilmektedir. O yanlış şirktir. 

Tefhim-ul Kuran İman edenler ve imanlarını zulümle karıştırmayanlar, işte güvenlik onlar içindir ve onlar hidayete ermişlerdir.
Ümit Şimşek İman eden ve imanlarına zulüm bulaştırmamış olanlar-korkudan emin olmak işte onların hakkıdır; doğru yolda olanlar da onlardır.
Yaşar Nuri Öztürk İman edip de imanlarını herhangi bir zulümle kirletmeyenler var ya, güvende olma/güvenilir olma işte onların hakkıdır; doğruyu ve güzeli yakalayanlar da onlardır.

Bir sureye/ayete tıkladığınızda mealler ilk başta yazar ismine göre alfabetik olarak sıralanır. Yazar isminin solundaki kutucuğu yukarı/aşağı taşıyarak sıralamayı istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz. Tarayıcınızın çerezlerini silmediğiniz sürece tercihiniz daha sonraki ziyaretlerinizde hatırlanacaktır. Ayrıca bir yazarın ismine sağ tıklayarak bu yazarın mealinin en üstte veya en altta görünmesini de sağlayabilirsiniz.