2 - Bakara suresi 46. âyet meali

Fâtiha suresi 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 Sonraki Tümü Âl-i İmrân suresi
الَّذِينَ يَظُنُّونَ أَنَّهُم مُّلاَقُو رَبِّهِمْ وَأَنَّهُمْ إِلَيْهِ رَاجِعُونَ
Ellezîne yezunnûne ennehum mulâkû rabbihim ve ennehum ileyhi râciûn(râciûne).
  
ellezîne ki onlar
yezunnûne bilirler, yakîn derecesinde inanırlar
enne-hum onların ..... olduğunu
mulâkû mülâki olma, kavuşma, ulaşma, karşılaşma
rabbi-him kendi Rab'leri, onların Rabbi
ve enne-hum ve onların ..... olduğunu
ileyhi râciûne ona dönecek olanlar
   
Abdulbaki Gölpınarlı Saygılılar, öyle kimselerdir ki Rablerine ulaşacaklarını iyiden iyiye umarlar, ona döneceklerini iyiden iyiye bilirler.
Abdullah Aydın İçi saygı ile ürperenler, Rabblerine kavuşacaklarını ve O'na döneceklerini iyi bilirler.
Abdullah Parlıyan Onlar ise sonunda Rablerine kavuşacaklarını ve O'na döneceklerini kesinlikle bilirler.
Adem Uğur Onlar, kesinlikle Rablerine kavuşacaklarını ve O'na döneceklerini düşünen ve bunu kabullenen kimselerdir.
Ahmed Hulusi O haşyet duyanlar, (nefslerinin Esmâ'sıyla hakikati olan) Rablerine (benliklerinin yokluğunu hissederek) ereceklerini düşünürler ve nitekim O'na dönerler!
Ahmet Davudoğlu Onlar öyle kimselerdir ki, Rabblerine kavuşacaklarını ve O'na döneceklerini bilirler.
Ahmet Tekin Allah’a saygılı olanlar, Rablerinin mükâfat ve lütfuna kavuşacaklarını; hesaplarının görülmesi ve hak ettiklerinin karşılığını almak için O’nun huzuruna varacaklarını düşünenler, inananlardır.
Ahmet Varol Onlar kendilerinin Allah'ın huzuruna çıkacaklarını ve O'na döneceklerini düşünürler.
Ali Arslan O huşû ile (Allah'a büyük saygı göstererek) ibadet edenler Rabblerine kavuşacaklarını ve O'na döneceklerini kesinlikle bilirler.
Ali Bulaç Onlar, (mü'minler ise), şüphesiz, Rableriyle karşılaşacaklarını ve (yine) şüphesiz, O'na döneceklerini bilirler.
Ali Fikri Yavuz O saygı gösterip korkanlar, o kimselerdir ki, Rablerine kavuşacaklarını ve sonunda ona döneceklerini yakînen bilirler.
Ali Ünal Onlar, kendilerini her an Rabbilerinin huzurunda ve O’na kavuşmuş gibi hissederler; zaten, Rabbilerine kavuşma ve O’na dönüş yolunda olduklarına dair bilgileri ve inançları tamdır.
Arif Pamuk Onlar ki, Rablerine kavuşacaklarını (gözetir) ve gerçekten O'na döneceklerini bilirler.
Bahaeddin Sağlam Öyle huşû (huzur ve sükûn) duyanlar ki, Rabbleriyle karşılaşacaklarına ve kendilerinin Allah'a ait olup, O'na döneceklerine inanırlar.
Bayraktar Bayraklı (45-46) Sabır ve dua ile Allah'tan yardım isteyin. Sabır ve dua, Rablerine kavuşacaklarını ve kesinlikle O'na döneceklerini bilen, gerçekten kalbi Allah sevgisinden dolayı ürperenlerin dışındakilere ağır gelir.
Bekir Sadak (45-46) Sabir ve namazla Allah'a siginip yardim isteyin; Rablerine kavusacak ve Ona doneceklerini umanlar ve husu duyanlardan baskasina namaz elbette agir gelir.
Celal Yıldırım (45—46) Sabır ve namaz ile (Allah'tan) yardım isteyin. Gerçi bu, Allah'a kavuşacaklarına ve ancak O'na döneceklerine kesin bilgi (ve inanç) edinen saygılı kimselerden başkasına ağır ve sıkıcıdır.
Cemal Külünkoğlu (İnananlar) o kimselerdir ki, Rablerine kavuşacaklarını ve sonunda ona döneceklerini iyi bilirler (ve ona göre yaşarlar).
Diyanet İşleri (eski) (45-46) Sabır ve namazla Allah'a sığınıp yardım isteyin; Rablerine kavuşacaklarını ve Ona döneceklerini umanlar ve huşu duyanlardan başkasına namaz elbette ağır gelir.
Diyanet Vakfi Onlar, kesinlikle Rablerine kavuşacaklarını ve O'na döneceklerini düşünen ve bunu kabullenen kimselerdir.
Edip Yüksel Nitekim onlar, Rab’lerine kavuşacaklarına ve O’na döneceklerine inanırlar.
Elmalılı Hamdi Yazır onlar ki kendilerini hakikaten rablerine kavuşuyor ve hakikaten ona rücu ediyor sayarlar, böyle bir huşu ile kılarlar
Erhan Aktaş Onlar ki: Rabb’lerine kavuşacaklarını ve kesinlikle O’na döneceklerini1 bilirler.

1- Hesap için O’nun karşısına çıkacaklarını.
Gültekin Onan Nitekim onlar rablerine kavuşacaklarını / rableriyle karşılaşacaklarını (mülaku) ve O'na döneceklerini (raciun) bilirler (yezunnune). (S.Ateş'in notu: İbn Mesud'un mushafında yezunnun yerine yalemun yazıldığından bu anlamı tercih ettik.)
Hakkı Yılmaz (45,46) Bir de sabretmekle, salâtla [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olma; toplumu aydınlatma ile] yardım isteyin. –Şüphesiz salât ve sabırla yardım isteme, saygılı olanlardan; gerçekten Rablerine kavuşacaklarına ve gerçekten kendilerinin O'na dönücü olduklarına inanan kimselerden başkasına çok ağır gelir.–
Harun Yıldırım Onlar, şüphesiz Rablerine kavuşacaklarını ve yine yalnız O'na döneceklerini kesin olarak bilirler.
Hasan Basri Çantay O (yüksek saygı göstere) nler ki onlar hakıykaten Rablerine kavuşucu ve hakıykaten ancak ona dönücü olduklarını bilirler (de namazlarını o vech ile kılarlar).
Hasan Tahsin Feyizli Onlar (huşû ehli) ki, mutlaka Rabb'lerine kavuşacaklarını ve ancak O'na döneceklerini bilirler (de namazlarını yüksünmeden kılarlar).
Hayrat Neşriyat Onlar ki, gerçekten kendilerinin Rablerine kavuşacak kimseler olduklarını ve gerçekten kendilerinin ancak O’na dönecek kimseler olduklarını sezerler (kat'î olarak îmân ederler).
Hüseyin Atay, Yaşar Kutluay Rabblerine kavuşacak ve O'na döneceklerini umanlar...
Hüseyin Kaleli “(Onlar), şüphesiz Rablerine kavuşanlar olduklarını ve muhakkak onlar yalnız O'na dönenler olduklarını bilenlerdir.”
İbni Kesir Onlar ki; Rablarına kavuşacaklarını, O'na döneceklerini kesinlikle bilirler.
İskender Evrenosoğlu Onlar (o huşû sahipleri) ki, Rab'lerine (dünya hayatında) muhakkak mülâki olacaklarına ve (sonunda ölümle) O'na döneceklerine yakîn derecesinde inanırlar.
İsmail Mutlu, Şaban Döğen Onlar Rahmetine kavuşacaklarına ve O'nun huzuruna döneceklerine inanan kimselerdir.
Kadri Çelik Onlar, kesinlikle rablerini mülakat ediciler ve O'na dönücüler olduklarını bilenlerdir.
Mehmet Ali Eroğlu Rablerine ulaşacaklarını bilen kimselerdir onlar. O'na döneceklerini bilirler.
Mehmet Okuyan Onlar, Rablerine kavuşacaklarına ve O’na döneceklerine kesin olarak iman eden kişilerdir.
Muhammed Celal Şems Onlar Rablerine kavuşacaklarına ve dönüşlerinin O’na olacağına kesin olarak inanırlar.
Muhammed Esed Onlar ise (sonunda) Rablerine kavuşacaklarını ve O'na döneceklerini kesinlikle bilirler.
Mustafa Çevik 40-46 Ey İsrailoğulları! Sizi esaretten, zulümden kurtarıp nimetler bahşettiğimi unutmayın. Allah’tan başka Rab ve ilah kabul etmeyeceğinize dair verdiğiniz sözünüzü tutun, elinizdeki kitapta kalan doğruları tasdik eden Kur’an’a iman edin, onu ilk inkâr edenler siz olmayın ki Ben de verdiğim sözümü tutup size dünyada ve âhirette yardım edeyim. Geçici dünyevi çıkarları sebebi ile Kur’an’a sırtınızı dönüp, inkâr edenlere öncülük etmeyin. Davetime icabet ederek, yalnız Bana itaat edenlerden olun. Hakkı bâtılla karıştırmayın, bildiğiniz halde gerçeği örtbas ederek inkâr etmeyin. Namazı dosdoğru ve bilinçle kılıp rükû edenlerle birlikte rükû edin ve zekâtı da titizlikle verin. Ey İsrailoğulları! Size gönderilen kitaptaki gerçeklerden, bir kısmı hâlâ elinizde olmasına ve onu okuyor fakat umursamayıp, uymuyor olmanıza rağmen, başkalarının ona uyup faziletli, erdemli, iyi kimseler olmasını bekliyorsunuz. Sizin hiç aklınızı doğru kullanmaya niyetiniz yok mu? Gelin bu olumsuz tutumunuzdan vazgeçin, davet olunduğunuz ilâhî nizam ile ahlaka yönelin, size engel olmaya çalışan, şeytanın ve şeytanın yoldaşı olmuş kimselerin baskılarına sabırla direnin, Allah’a sığınıp O’ndan yardım dileyin. Şüphesiz bunlar Rablerine yürekten iman edenlerden başkasına zor gelir. Rablerine yürekten iman eden mü’minler ise sonunda kesinlikle O’na döneceklerini ve Hesap Günü ile karşılaşacaklarını bilirler.
Mustafa İslamoğlu (Huşu duyanlar), Rablerine kavuşacaklarına ve sonunda O'na döneceklerine kesin gözüyle bakarlar.
Nedim Yılmaz Allah’a saygılı olanlar Rab’lerine kavuşacaklarına ve O’na döneceklerine kesin kes inanırlar.
Ömer Nasuhi Bilmen Hak'tan korkanlar, o zâtlardır ki Rablerine mülâki olacaklarını ve onun huzur-u manevîsine döneceklerini düşünüp teemmül ederler.
Ömer Öngüt Onlar ki Rablerine kavuşacaklarını ve O'na döneceklerini kesinlikle bilirler.
Ömer Rıza Doğrul Bunlar (bu içi saygı ile ürperen kimseler) Rabblarına kavuşacaklarını ve O’na döneceklerini iyi bilirler.
Şaban Piriş (45-46) Sabır ve namazla Allah’tan yardım isteyin. Rablerine kavuşacak ve O’na döneceklerini umanlar ve Allah’a gerçek bir saygı gösterenlerden başkasına namaz elbette ağır gelir.
Sadık Türkmen O kimseler ki; Rablerine kavuşacaklarını ve gerçekten O’nun huzuruna döneceklerini çok iyi bilirler.
Seyyid Kutub Onlar ki, Rabbleri ile buluşacaklarını, kesinlikle O'nun huzuruna döneceklerini bilirler.
Suat Yıldırım İçi saygı dolu olan bu müminler, Rab’lerine kavuşacaklarını ve O’na döneceklerini iyi bilirler.
Süleyman Ateş O(saygılı insa)nlar, Rablerine kavuşacaklarını (gözetir) ve gerçekten O'na döneceklerini bilirler.
Süleymaniye Vakfı Saygılı olanlar, Sahipleriyle (Rableriyle) yüzleşeceklerini ve O’nun huzuruna çıkarılacaklarını anlayanlardır. [*]

[*] Ehl-i kitap içinde doğru inanca sahip insanlar vardır. (Bkz. Âl-i İmrân 3/199)

Talat Koçyiğit Huşû duyanlar ise, Rabblarına mutlaka kavuşacaklarını ve O'na mutlaka döneceklerini bilirler.
Tefhim-ul Kuran Onlar, (mü'minler ise), hiç şüphesiz, Rableriyle karşılaşacaklarını ve (yine) hiç şüphesiz, O'na döneceklerini bilirler.
Ümit Şimşek Onlar, Rablerine kavuşacaklarına ve Ona döneceklerine inanan kimselerdir.
Yaşar Nuri Öztürk O ürperti duyanlar, Rablerine kavuşacaklarını düşünürler ve bilirler ki onlar, mutlaka O'na döneceklerdir.

Bir sureye/ayete tıkladığınızda mealler ilk başta yazar ismine göre alfabetik olarak sıralanır. Yazar isminin solundaki kutucuğu yukarı/aşağı taşıyarak sıralamayı istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz. Tarayıcınızın çerezlerini silmediğiniz sürece tercihiniz daha sonraki ziyaretlerinizde hatırlanacaktır. Ayrıca bir yazarın ismine sağ tıklayarak bu yazarın mealinin en üstte veya en altta görünmesini de sağlayabilirsiniz.